Çocukluk döneminde çekilen dişlerinin arka azı dişleri olduğunu aktaran Akdağ, “Eskiden çok önemli bir hastalık olmayınca doktora gidilmezdi.” dedi. Tıp fakültesinden önce İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik Bölümü’nde okuyan Akdağ, okula bir yıl ara verilince Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmış.
BENİ MAHALLE EBESİ DOĞMU YAPTIRDI
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yayın hayatına yeni başlayan Sağlık ve İnsan Dergisi’ne çocukluk dönemiyle ilgili hatıralarını anlattı. Eskiden vatandaşın sağlık hizmetine ulaşmasındaki sıkıntılarına bizzat şahit olduğunu belirten Akdağ, “Beni mahalle ebesi doğum yaptırdı. Mesela ben çocukluğumda iki dişimi de berbere çektirmiştim. Çekilen dişlerim de arka azı dişlerimdi.” dedi. İlk çocuk olduğu için ailesinin kendisine iyi baktığını belirten Bakan Akdağ, “Babamın o zamanlar bize yakın bir mahallede bakkal dükkanı vardı. Beni çocuk doktoruna götürürlermiş para vererek, özel bir muayenehaneye götürürlermiş. Sağlık açısından hatırladığım bunlar. Eskiden çok önemli bir hastalık olmayınca doktora gidilmezdi.” ifadelerini kullandı.
SINIF KAPISI TEKMEYLE AÇILIYORDU
İlkokul ve ortaokulda başarılı bir öğrenci olduğunu aktaran Bakan Akdağ, liseden sonra gittiği ilk üniversitenin 1977 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Bölümü olduğunu ifade etti. “Bu okul çok karışıktı. Sınıfın kapısı vurulup birisi tekmeyle açıyordu. 18-20 yaşında bir delikanlı. İçeride 60 yaşında bir hoca. Hocaya ‘forum yapacağız’ deyip, sınıfa giriyordu arkadaşlarıyla. Hoca kitabını defterini toplayıp çıkıp gidiyordu. İTÜ’de birinci sömestrinin sonunda birinci sınıflara okulu 1 yıl tatil ettiler. Ben o tatili vesile bilip bir tek tercih yaptım. Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni ve 78’de oraya başladım.” bilgisini verdi.
KADER BİZİ ERZURUM’DA BULUŞTURDU
Bakan Akdağ, eşi Fatma Şeyma Akdağ ile güzel bir tevafukla evlendiklerini şöyle anlattı: “Benim eşim Ordulu. O ilahiyat fakültesi ve hukuk fakültesini okumak istemiş, yani ikisinden birini. Tercihlerini yaparken Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi o günkü başvuru formunda muhtemelen alt alta gelen ya da numaraları çok benzeyen iki yer. O sehven Atatürk Üniversitesi’ni Ankara İlahiyat’ın üstüne yazmış, Ankara İlahiyat’ın puanı daha yüksek ama Atatürk Üniversitesi’ne gelmiş. Biz de okulu bırakıp oraya gittik. Kader-i ilahi bizi Erzurum’da buluşturmuş oldu.”
Erzurum’da bir yıl kadar muayenehane hekimliği yaptığını belirten Recep Akdağ, “Ben orada çocukların kan hastalıkları ve kanserlerle ilgileniyordum. Muayenehanemde bu çocuklarla ilgili olarak 5 kuruş ödeyen kimse yoktur. Onları ben hastaneye davet ediyordum ve orada kendilerinden herhangi bir ücret talep etmiyordum.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İnternethaber