SGK, 1 Temmuz itibarıyla tümTürkiye’de e-reçete uygulamasına geçiyor. İlaçtaki israfın önüne geçmek için atılan bir diğer adım ise muadil ilaç uygulaması olacak.
Altyapısı tamamlanan yeni çalışmaya göre, doktor MEDULA sistemi üzerinden göndereceği e-reçeteye ilacın ismini bile yazsa, eczanedeki bilgisayarda sadece etken madde görünecek. Eczacı, muadil ilaçlardan düşük maliyetli olanı tercih edecek. Uygulamaya, ilaç firmaları karşı çıkıyor. Pek çok ilacın, biyoeşdeğerliklerini kanıtlayamadığı için Sağlık Bakanlığı tarafından piyasadan kaldırıldığına dikkat çekiyor.
Zaman gazetesinin haberine göre SGK’nın altyapısını tamamladığı sistem, kamu ve özel hastaneler ileaile hekimliği kanalıyla işleyecek. Doktor MEDULA sistemi üzerinden göndereceği e-reçeteye ilacın ismini yazsa bile eczacı sadece bilgisayarda etken maddeyi görecek. Eczacı, aynı etkiyi gösteren ilaçlardan düşük maliyetli olanı tercih edecek. Bu sistem en çok vatandaşa yarayacak. Zira SGK, mevcut durumda firmalara, vatandaşın aldığı ilacın muadili olan daha düşük fiyatlı ilaca göre ödemeyapıyor. Bu ise vatandaşın cebinden daha fazla para çıkmasına yol açıyor.
Örneğin aynı etken maddeli ilaçların en ucuzu 10 lira ise SGK bunun en fazla yüzde 15’ini yani 11,5 lira ödüyor. Eğer doktor vatandaşa aynı etken maddeli grubun 20 liralık yüksekfiyatlı ilacını yazmışsa aradaki farkı vatandaş cebinden çıkıyor. Çoğu kez vatandaş hekimin yazdığı ilaca itiraz etmiyor. Yeni dönemde doktor hangi ilacı yazarsa yazsın, eczacı etken maddesi aynı olan ve daha ucuz olan ilacı verecek.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’nın (TEİS) “İlacın etkisi ticari isminden değil, etken maddesinden gelmektedir.” açıklaması dayeni düzenlemeyi doğruluyor. TEİS’in hazırladığı rapora göre, düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde etken madde yazılımı ilaç harcamalarını yüzde 20 azaltır. Raporda şu ifadelere yer veriliyor: “İlaç firmalarının, hekimler üzerindeki baskısı kalkar. Hekimler reçete yazarlarken ticari isme mahkum olmaz. İlaç firmalarının promosyon vb. çalışmaları çok azalacağı için gereksiz ilaç yazılımı ve tüketimi azalır. İlaç pazarındaki etkinliği azalan yerli ilaç sanayisi olumlu katkı görür.”
İLAÇ FİRMALARI ETKEN MADDENİN YAZILMASINA KARŞI
Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası ilaç firmaları ise, ‘etken’ madde yazılmasına karşı çıkıyor. Firmalar, eşdeğer ilaçların orijinal ilaçla aynı etken maddeyi aynı miktarda içermesi, aynı formülasyonda olması (tablet, kapsül veya ampul şeklinde) ve hasta üzerinde aynı etkiyi yapması gerektiğini vurgulayarak, bunun yeni dönemde ciddi sıkıntılara sebep olacağını savunuyor. 20 yıl öncesine kadar, aynı miktardaki etken maddenin aynı etkiyi gösterdiği ve bu anlamda eşdeğer olduğunu kabul edildiğini belirten Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) yetkilileri, “Ancak bugün jenerik ilaçlara ruhsat vermek için, ilacın vücutta dağılımı(biyoeşdeğerlilik) ve birikiminin (biyoyararlanım) de orijinal ilaçla aynı olduğunun kanıtlanması gerekiyor. Türkiye’de geçmişte jenerikolarak satışÂ ruhsatı almış pek çok ilaç, biyoeşdeğerliliklerini kanıtlayan çalışmalar sunamadıkları için Sağlık Bakanlığı tarafından piyasadan kaldırılmıştır.” açıklamasını yapıyor.
AİFD, aynı etken maddeyi taşıdığı belirtilen eşdeğer ilaçları orijinal ilaçların geçtiği süreçlerden geçerek ruhsat almaları gerektiği yönünde görüşlerin halen tartışıldığını aktarıyor. Türkiye’de ilaç enfazla aile hekimleri tarafından yazılıyor. SGK verilerine göre Türkiye’deki doktorların beşte birini kapsayan aile hekimleri ilaçları yüzde 50’sine yazarken bu ilaçların devlete maliyeti 7 milyar lirayı buluyor.