Prof. Dr. Yonca Tabak, tüm yıl uzak durulan yiyeceklerin geç saatte ve bir seferde yenilmesinin yeni yıla sağlık sorunları ile girmeye neden olacağını belirterek, “Yemek ve beslenme yaşamımızda çok büyük öneme sahiptir. Öyle ki her güzel olay kutlanırken neredeyse her zaman yemek olaya eşlik eder. Yeni yılı karşılarken de bu coşkuyu yılbaşı sofralarını en sevilen yemeklerle donatırız. Yılbaşı bütün yıl uzak kalınan yemesi keyifli ancak sonrası sağlık açısından sorunlu bir çok gıda için özel bir kaçamak alanı oluşturur” dedi.
Bizim için küçük bir kaçamak olan, kırk yılda bir dediğimiz, bu sofraların sağlığımıza etkisine de değinen Tabak, “Kakaolu gıdalar kafein içererek mideyi gevşetir, asit salgısını artırır ve reflüyü kötüleştirir. Astımlı kişiler bütün bir yıl bu yasağa uysa da bir kere bile bozsa yani çikolatalı bir gıda tüketse aynı durumun yeniden gelişme olasılığı vardır. Bu nedenle yılbaşı gecesi bile olsa kakao ve kafein içeren diğer gıdalar örneğin kola ve çikolata tüketilmemesi gerekir” diye konuştu.
Yeni yılın ilk gününde vücudumuzdaki iyon yükünün dengelenmesi gerektiğine dikkat çeken Yonca Tabak, “Etli gıdalar, hamur işi, ekmek, gibi unlu gıdalar, kızartmalar, şeker ve alkol vücutta asidik bir ortam oluşturur. Vücuttaki bu iyon yükünün ertesi gün eksi yük taşıyan gıdalar tüketmek yolu ile bertaraf edilmesi gerekir. Özetle yılbaşı ertesinde alkali beslenme yapılmasında yarar vardır” dedi.
İHA