Pazartesi , 23 Aralık 2024

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinden savunma!

karanlikhastabakma.fw

İzmir’deki Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Acil Servisi’nde kalp krizi geçiren bir hastaya cep telefonu ışığıyla müdahale edilmesiyle ilgili olarak hastanenin yöneticisi Opr. Dr. Serdar Bayrak’tan savunma geldi

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Acil Servisi’nde kalp krizi geçiren bir hastaya cep telefonu ışığıyla müdahale edilmesinin görüntülerinin yayınlanmasının ardından hastanenin yöneticisi Opr. Dr. Serdar Bayrak, basın toplantısı düzenledi. Opr. Dr. Bayrak, şunları söyledi:

“Biz 2 Kasım itibariyle buraya gelen bir ekibiz. Bizim için hasta konforu çok önemli. Acil servisi iyi bir hastane, insanların mutlu edildiği bir hastanedir. Hizmet kalitesinin yetersizliği noktasında kurumlararası yaptığımız görüşmelerin ardından Acil Servis’te çok acil tadilata karar verdik. Şubat ayının başında bu çalışmaya başladık. Tadilat çalışmalarını, çok büyük bir imeceyle yapıyoruz. Milyon TL’lik tadilatı yardımsever insanlar ve çevre esnafın desteğiyle yapıyoruz. 15 günde 600 metrekarelik yepyeni bir acil yapıyoruz. Gelecek hafta da hizmete açacağız. İki üç günlük işimiz kaldı ve çok güzel, konforlu bir tesis oldu.

Kameralarda geçen hadise, 5 Şubat tarihinde, bizim işe başladığımız ilk günlerde gerçekleşen bir olay. Acil servisin tam ortasında bir trafo var. Hastalar ve çalışanlar için güvenlik sorunu yaratıyor. Trafoya giden ana kaynakta bu odadan geçiyor. Teknik servisimiz çok kısa sürede yerini değiştirebileceklerini söylediler. Bunun üzerine acil servis sorumlularıyla çok kontrollü bir şekilde iki üç dakikalık kesintiyle bu sorunu çözeceğimize karar verdik. Ve bu işlemi çok kısa sürede tamamladık. Üç beş dakikalık kesintinin olduğu anlardan bir tanesiydi. Biz burada özverili bir şekilde kendi imkanlarımızla bu yer değişikliğini yaptık.

Tüm yer değiştirme işleminin süresi iki saat. Acil servisin sadece bir odasında sadece o odada elektrik kesintisi yaşandı ve görüntülerde de görülüyor koridorlarda ışık var. Lambayı kapatırcasına bir zaman diliminde bu olmuştur. Hastalarımızda bir sorun olsa diğer odalara taşınabilirler. Kontrollü bir kesintiydi. Ne o gün ne o günden sonra tadilat nedeniyle bir can kaybı, hasta mağduriyeti söz konusu olmamıştır.”

’ACİL SERİVİMİZ KAPALI DİYEMEZDİK’

Acil Servis’in neden tamamen kapatılmadığıyla ilgili soruya karşılık Opr. Dr. Bayrak, “Biz tadilatla ilgili on kere toplantı yaptık ve şuna karar verdik. Bu hastane İzmir’in en büyük hastanelerden bir tanesi. Bu hastaneye bu acil yakışmıyor diye düşündük. Halkımız hizmetten en maksimum şekilde yararlanmalı. Hastalarımız bu hastanede tadilat var diye geri dönmemeli diye düşündük. O nedenle acile gelen hastalarımızı aciliyetlerine göre değerlendirdik ve içeri aldık. Çünkü bu vicdan meselesiydi. Acil servisizim kapalı diyemezdik. Kısmi olarak hizmet vermeye devam ettik. Bu periyotta hiçbir hasta ve yakınından şikayet almadık. Hadiseleri de günlük olarak takip ettik” diye konuştu.

’KALP KRİZİ DEĞİL YÜKSEKTEN DÜŞME’

Haberlere konu olan hastanın, kalp krizi geçiren bir hasta olmadığını söyleyen Opr. Dr. Bayrak, “Görüntülerde yer alan hasta, kalp krizi geçiren bir hasta değildir. Yaklaşık sekiz saat takibi yapılan bir hastadır. Daha sonra odasına alınmıştır. Yüksekten düşme yaşamış bir hastadır ve sabah saat 09.00’da acile gelmiştir. İşlemlerinin ardından da odasına alınmıştır” diye konuştu.

’YAPTIĞIMIZ ŞEY İNSANİ VE ETİK’

Bu konunun kendilerini çok üzdüğünü, ancak çalışmalarını engellemeyeceğini dile getiren Opr. Dr. Bayrak, şöyle konuştu:

“Tadilatın başladığı günden bu yana tamamen izolasyon işlemleri yapılmış ve acil servis tadilatında kritik yoğunluklu hastalar Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderilmiştir. Örneğin, hasta bize geliyor yaralanma var. İlk müdahalenin ardından diğer hastanelere transfer ettik. Yaptığımız, hastane kapısının önünde ölmemesini sağlamaktı. Acil servise gelip risk tespit ettiğimiz hastayı en fazla 10 dakika içerisinde ya transfer ettik yada bir odaya aldık. Yaptığımız şeyin, son derece insani, etik olduğunu düşünüyoruz. Hastaları kilitli kapılar önünde mağdur edemezdik.”

Turaç TOP/İZMİR, (DHA)

Bir yanıt yazın