İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tancan Uysal, özellikle Uzakdoğu’dan Türkiye’ye giren, patentsiz üretilen, kalitesiz implantların enfeksiyon, diş ve çevresindeki kemikte dönüşü olmayan hasarlara sebebiyet verebildiğini söyledi.
Gelişen diş hekimliği sektörünün, hekimin tedavisini kolaylaştırıcı, diş hekimliği alanında oldukça önemli teknolojileri hayata geçirdiğini vurgulayan Dekan Prof.Dr. Uysal, firmaların daha yeni ve dişe uyumlu implantlar geliştirdiğini anlattı. Prof.Dr. Uysal, şöyle devam etti:
“Çok başarılı uygulamalarla belki de bir diş çekiminden daha basit operasyonlarla hastalara bunları uygulayabiliyoruz. Bu güzel gelişmelerin yanında ortaya bazı sıkıntılar da ortaya çıktı. Özellikle Uzakdoğu’dan ülkemize giren ve sayıları gün geçtikçe artan sahte implantlar konusunda hastaları uyarmak istiyoruz, İçindeki titanyum maddesinin olması gereken değerde olmayan, artık metallerin kullanıldığı bu implantların, maliyeti azaltmak amacıyla bazı diş hekimleri tarafından tercih ediliyor. Bu implantlar ağıza yerleştirildiği zaman kemiklerle birleşmesinde sıkıntılar doğuyor. Titanyum uyum gösterir, ama paslanmaz çelik uyum göstermez. Dolayısıyla bir süre sonra dişle uyum sağlamamasının yanında diş etinde çanak görünümünde kemik defektleri oluşturmaktadır. Bu implantı yerleştirdikten sonra oluşan enfeksiyonla kemik seviyesi 10 milimetreye kadar düşmektedir. Sonuç olarak da implant yerleştirecek yer kalmamaktadır.”
Hastalara önerilerde bulunan Prof.Dr. Uysal, piyasada bilinen patentli, Ulusal Bilgi Bankası’nda kayıtlı implantların tercih edilmesi gerekliliğini vurguladı. Prof.Dr. Uysal, şöyle devam etti:
“Muayenehanelerde yalnızca fiyat bazında değerlendirme yapmayıp kalite ön planda tutulmalıdır. Uluslararası standartlarda uygunluğunu gösteren belgelere sahip, garanti veren implantlar tercih edilmelidir. Her implantın ömür boyu garanti belgesi vardır. Marka öğrenilip mutlaka bir piyasa araştırması yapılması gerekir. İmplantın üzerine yerleştirilecek ara parçaların her çeşidinin bulunması gerekiyor. Uygulama yerleri ise sterilizasyon bakımdan tam teşekküllü merkezler olmalıdır. Hastalar konu ile ilgili uzman hekim, üniversitelerden bilgi alabilir.”
Kaynak: DHA
Haber7