ÖSYM’nin isteğiyle TBMM’ye sunulan taslak kabul edilecek olursa, merkezin düzenlediği sorular hiçbir şekilde yayınlanmayacak. Adaylar sadece cevap kağıtlarını görebilecekler. Sorular sonraki yıllarda tekrar kullanılacak. ÖSYM yetkilileri yurtdışında da durumun böyle olduğunu savunarak, “Amaç soru havuzu oluşturmak ve elektronik sınav hazırlığı†dedi. Uzmanlar ise, hatalı soruların tespit edilemeyeceğini, ÖSYM’nin bu şekilde kamu denetiminden kendini kurtarmış olacağını savundu.
ÖSYM’nin isteğiyle, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 2. Maddesine eklenen, “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevaplar bu Kanun kapsamı dışındadır†şeklindeki fıkra tartışma yarattı. Taslak kabul edilirse adaylar ÖSYM tarafından uygulanan sınavda çıkan soruları göremeyecek. Ama cevap kağıtlarının kendilerine ait olduğunu tespit etmek için görebilecekler.
Soruları kimse görmeyecek
ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Yasin Bulduklu’nun Hürriyet’e verdiği bilgiye göre, taslak kabul edilirse merkezin uyguladığı sınavların soruları ne dijital ne de basılı yayınlarda yer almayacak. Bunun nedenini ise elektronik sınav hazırlığına bağlayan Bulduklu şu bilgileri verdi:
“Taslak kabul edilirse adaylar cevap anahtarını görebilecek ama soruları göremeyecekler. Ayrıca soruları gazetelerde veya internette yayınlamayacağız. Bunun nedeni soru havuzu oluşturma çalışmaları ve elektronik sınav hazırlığı. Aynı sorular da daha sonraki yıllarda tekrar sorulabilecek. Yurtdışında sınav yapan kurum ve kuruluşlar soruyu soruyorlar, o sorunun paylaşımı her şeyi test merkezine ait. Bu soruları yayınlamıyorlar. Sonraki sınavlarda da bunu kullanabiliyorlar, dolayısıyla onlar elektronik sınavı çok rahat yapabiliyorlar. Bizim elektronik sınav için önümüzdeki en büyük engel soru havuzu oluşturamıyor olmamız.â€
Adaylar başvurduğu için iptal edilmiyor
Bulduklu soruların hatalı olması durumunda nasıl tespit edileceğine ise, “Soruların hatalı olması durumunda üzerinde gerekli incelemeler yapılmadan yayınlamıyoruz. Adaylar başvurmadan biz hatalı soruları tespit ediyoruz. Adaylar başvurmadı diye hatalı sorular iptal edilmiyor, bir incelemeden geçiriliyor ona göre gerekli işlemler yapılıyor†cevabını verdi.
Kesinleşmiş bir şey değil
Yasin Bulduklu son olarak, “Bu bir yasa taslağı, torba yasanın içinde bir taslak. Kesinleşmiş bir şey olmamakla birlikte yasalaşırsa böyle bir şeyin olmasını bekliyoruz†diye konuştu.
Soruları görmeden nasıl itiraz edilecek?
Uzmanlar ise taslağa itiraz etti. ÖSYM’nin güvenirliğini kaybettiğini belirden Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt,
“Öğrenciler açısından kötü bir durum bu. Çünkü herkes bu soruları görmek ister. ÖSYM zaten iki sene önceki şifre olayından sonra güvenirliğini kaybetti. Bu da üstüne tuz biber ekti. Soru hataları tespit edilemeyecek. Bir matematik sorusu iptal edildi bu sene YGS’de mesela… Soruları görmeden nasıl itirazlar yapılacak? Sıkıntılı bir süreç, inşallah kabul edilmez.
ÖSYM, kamu denetiminden kendini kurtarmış olacak
Kültür Dershaneleri Rehberlik Genel Koordinatörü Salim Ünsal ise, soruların yayınlanmayacak olmasının sınavın şeffaflığının kaybolacağı anlamına geldiğini söyledi. Ünsal, şu değerlendirmede bulundu:
“Soruların gazete ve televizyonda yayınlanmayacak olmasının, her yıl tartışmaya açık ve yanlış olan soruların bundan sonra görülemeyeceği ve sınavın şeffaflığının kaybolacağını düşünüyorum. Adaylar açısından görülmeyen soruya dair bir değerlendirme yapmak çok güç olacaktır. Sınav bitiminde adayın ne kadar yaptığını ve hangi ölçüde başarılı olduğunu bu yayınlanan soruları inceleyerek görebiliyordu. Ve sonuç belgesi açıklandığında önceden yaptığı değerlendirmeye aykırı bir durum çıkarsa o zaman itiraz ediyordu. İtiraz etmek adayın en doğal hakkı. Bunu hukuki bir prosedüre bağlamak, adayları daha zora sokacaktır. Adayın eline verilen kitapçığın internette yayınlanmaması çok büyük bir problem değil. Ancak, uygulanan sınavın tüm sorularının kamuoyu ile paylaşılması şeffaflığın gereğidir. Sorular yayınlanmadığı takdirde, ÖSYM böyle bir kamu denetiminden de kendini kurtarmış olacaktır.â€