Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hekimlerin iletişim beceri yöntemlerini iyi bilmesi gerektiğini belirterek, doktor ve hasta tipleri hakkında bilgi verdi
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hastaların daha önce hekime reçete yazdırması yeterliyken şimdi hasta ve hasta yakınlarında beklentinin yükseldiğini ifade ederek bunun Sağlık Bakanlığı’nın kaliteyi önemseyen politikalarından kaynaklandığını aktardı.
Hekimlerin de buna hazır olması gerektiğini belirten Tarhan, hekimler adına bazı iyileştirici ve memnuniyeti artırıcı çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu bildirdi.
Hastanın düşüncesini, beden dilini okumanın, ön yargılarını anlamanın ve korkularını gidermenin önemine değinen Tarhan, hekimlerin iletişim beceri yöntemlerini bilmesi gerektiği önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Tarhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hasta ve yakınları dertli, yaralı insanlardır. Örneğin filleri biliyorsunuz. Çok sabırlı, itaatkar ve güçlü hayvanlardır. Ancak yaralı halinde ona dokunulduğunda tüm gücüyle size tepki verebilir. Filbakıcıları ise bunu çok iyi bilir ve ona göre davranır. Hastalar yaralı bir fil gibidirler. Bu kişilere yaklaşma biçimi önemli. O nedenle risk yönetimini bilmek gerekir. Burada kriz hali vardır. Olay çıkaracak hastanın öncülleri vardır ve sağlıkçılar bunu anlayabilir. Kimi sağlık çalışanlarında ’Senin söyleyeceklerin beni ilgilendirmiyor’ anlayışı var. Bu şekilde yaklaşıldığında hasta bunu anlıyor. Çünkü duygusal okur yazarlık var hasta ve yakınlarında.”
HASTA VE DOKTOR TİPLERİ NASIL OLUR?
Açıklamasında hasta ev doktor tiplerini sıralayan Tarhan, şunları söyledi:
“Sessiz hasta, fazla konuşmaz. Hekimlerin sevdiği tiplerdir. Ancak bu hasta tipleri sonradan konuşur. Pasif-agresif kişilerdir bunlar. Onun şikayet potansiyelinin daha fazla olduğu bilinmeli. Bu kişilere ihtiyacı olduğu kadar zaman ayırmak çok önemli.Sıkıcı hasta, kaygılı, huzursuz, aceleci ve sabırsızdır. Girerken ’saatlerce sizi bekliyoruz hekim bey’ serzenişinde bulunur bu kişiler. Hekimde öfke uyandıran tiplerdir. O nedenle hekim bunu anlamalı ve hemen ’Sizi beklettim farkındayım, kusura bakmayın’ şeklinde yaklaşımla gereksiz polemiği önleyebilmeli.
Narsist hasta, hekimde öfke uyandıran bir başka tiptir. Tepeden bakarlar her şeye. Beklentileri çok yüksek ve her şeyi bilirler. Kusur bulduğunda üzerine gider. Özel hastanelerde sık karşılaşılır bu tiplerle. Tatmini zordur bu hastaların. Bordurline hasta, bir günde 4 mevsimi yaşayan kişilerdir. Gülerken hemen ağlayabilir, sinirlenebilirler. Değişken kişilerdir. Hekimin bu kişilere yaklaşımı çok hassas olmalı. Sağlık çalışanı bu kişilerin duyguları hâkimiyetine girmemeli. Hekim bu kişileri yönetmeli.
Otokrat doktor, çok bilgili, mesleki yeterlilikleri iyi ancak insani yeterlilikleri az tiplerdir. Buyurgandırlar. Üretkenliği yüksek fakat hasta memnuniyeti düşüktür.Demokrat hekim, eleştiriye açık hastaya sıcak davranır, çoğulcu, özgürlükçü, katılımcıdır. Üretkenliği düşük, fazla hasta göremez. Hasta memnuniyeti yüksektir.”
AA
Alıntı: Posta