Hipokrates’ten ve Orta Asya şamanlarından bu yana insanlar hastalıkların tedavisi için hekimlerden aman diliyor, hekimler de ustalarından kalan bilgileri çağlar boyu titizlikle taşıyorlar. Hasta – hekim ilişkisine bu açıdan bakıldığında aslında çok yönlü ve tamamen bilgiye dayalı bir iletişim ağı ile karşılaşıyoruz. Günümüzde ise hastaların hastalarla, hastaların hekimlerle ve hekimlerin diğer hekimlerle ve hastalarla olan hayati iletişim ağında sosyal medya hızı ve ulaşılabilirliğinin sağlık sektöründe adeta devrim yarattığına şahit oluyoruz.
Çok değil bundan en çok 10 yıl önce hekim hasta iletişiminin ve sağlıkta bilgilenme ağının hastalar için soğuk hastane koridorlarından, hekimler için ulaşılması zor akademik makale ve kitaplardan ibaret olduğu dönem internet teknolojilerinin gelişmesi ve sosyal ağların genişleyerek kurumsal bir yüzle yenilenmesi ile geride kaldı.
Günümüzde hastalar, hastalıkları ile ilgili bilgilere, benzer tedavi süreçlerinden geçen hastaların deneyimlerine ve tedavileri ile ilgili detaylara sosyal medya ile kolayca ulaşabiliyorlar. Özellikle hekimlerle sosyal ağlarda karşılamaları, sorularına yanıt almaları sonucu hekimler muayene odasından adeta sohbet odasına geçerek hastanın güven duygusunu arttırıyor. Tüm bunların ötesinde sağlık üzerine yapabilecekleri genel araştırmalarla çok daha bilinçli olarak kendi tedavi süreçlerinde hasta düşen etkinliği sağlayabiliyorlar.
Sağlık sektörünün eli, ayağı, gözü, kulağı ve kalbi olan hekimler ise sosyal ağlarda varlık göstererek, hastaları, meslektaşları ve mesleklerine dair bilgilerle çok daha samimi ve hızlı bir iletişim kurabiliyorlar. Zira sosyal medya sadece hasta için hekimi değil hekim için de bilgiyi ulaşılabilir kılıyor. Sosyal ağlardaki hekim aktivasyonu hastaların doktorlar hakkında bilgi edinmesine olanak vermesi ile de hekim tercihlerinde önemli bir rol oynuyorken hastalarının kaygı ve heyecanlarını daha yakından tanıyan hekimler empati duygularını da güçlendiriyorlar. Dolayısı ile sosyal medya, hekimlerin maliyeti düşük ve hızlı tanıtım olanaklarına ulaşmalarını sağlarken, geniş bir ağdaki bilgi ve deneyim havuzuna dahil olarak mesleki gelişimlerine katkı yapıyor. Ancak en önemlisi hastaları ile doğrudan karşılıklı iletişime geçmelerini sağlayarak hekim için güçlü bir bağ kuruyor.
Sosyal medya açısından hasta- hekim- sosyal ağlar üçgenine bakıldığında ise şaşırtıcı bir gelişme evresi içinde oluşan yeni fırsatlar heyecanlandırıyor. Sosyal mecraları her geçen gün yeni hekimlerin eklenmesi, hastaların hastalık ve tedavi sürecinde ilk araştırma kaynağı olarak sosyal medyayı kullanmaları konu ile ilgili yeni yapılanmaların yolunu açarken sağlık sektörünün ağır işleyen metabolizmasını da değiştirecek gibi görünüyor. Zira son birkaç yıldır Amerika’da rapor sonuçlarını yanıtlamak gibi birebir muayeneye dayanmayan süreçlerin tamamen sosyal medya ile çözümlenmeye başladığına şahit oluyoruz. Burada eklenmesi gereken önemli bir araştırma sonucu ise geçmişte hastane ve doktor arama kelimeleri ile yapılan aramalarda hastanelerin üst sıralardaki görüntülenme biçimlerinin hekimlerin daha fazla sosyal medyada aktif olmaları sonucu değiştiğidir.
Bir yorum
Pingback: Hasta, Hekim ve Sosyal Medya Üçgenine Bakış | Fizik Tedavi , Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon