Müezzinoğlu: “Adımız Sağlık Bakanlığı Ama Sanki ‘Hastalık Bakanlığı’yız”

 Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun açıklamaları, Müezzinoğlu, AA Editör Masası’na konuk oldu- Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: (2)- “(Sağlıklı Bir Türkiye İçin 1 Milyon Bisiklet Projesi) Birileri bisiklet sahibi olsun diye değil bir kültüre dönüşsün diye o projeyi başlattık. Yerel yönetimlerin bisiklet yolu yapması lazım. Onun için dedik ki ‘1 kilometre yol yapan yerel yönetimimize bin adet, 5 kilometre yapana 5 bin adet, 10 kilometre yapana 10 bin adet bisiklet vereceğiz’. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum, bu projeyi kendi himayelerine aldılar”- “ALO 191 danışma ve destek hattında uyuşturucu tereddüdüyle ilgili her konuyu aile, 24 saat kesintisiz bildirebilir. 30 uzmanımız, bin 100 çalışanımızla 24 saat kesintisiz ALO 191’den hizmet veriyor. Şu an 22 bin 981 çağrı aldık, muhtemelen bugün bu rakam 23 bin kişiye ulaşmıştır” Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Sağlıklı Bir Türkiye İçin 1 Milyon Bisiklet Projesi”ni birileri bisiklet sahibi olsun diye değil bunun kültüre dönüşmesi için başlatıldığını belirterek, “Yerel yönetimlerin bisiklet yolu yapması lazım. Onun için dedik ki ‘1 kilometre yol yapan yerel yönetimimize bin adet, 5 kilometre yapana 5 bin adet, 10 kilometre yapana 10 bin adet bisiklet vereceğiz’. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum, bu projeyi kendi himayelerine aldılar” dedi.AA Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, “Terör olayları nedeniyle özel güvenlik bölgeleri ile askeri güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerde sağlık hizmetlerinin nasıl karşılandığı” sorusu üzerine buralarda ambulans ve acil sağlık hizmetlerine ilişkin emniyet ile çalışıldığını belirtti.Bölgedeki hamileler ile kronik ve takibi gereken hastaların isimlerinin bilindiğini ifade eden Müezzinoğlu, bu kişilerin güvenlik güçlerince güvenli bölgeye alınmalarının ardından tedavilerine hastane koşullarında devam edildiğini söyledi.Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar anımsatılarak “Bunların önüne geçilebilmesi için hastanelerde görev yapmak üzere 4 bin polisin alınması ve bazı hastanelerin acil servislerine X-ray cihazı konulması”na yönelik iddialar da sorulan Müezzinoğlu, Samsun’da bir uzman doktorun şehit edilmesinin ardından daha farklı tedbirlerin alınması için çalışma yaptıklarını hatırlattı. Müezzinoğlu, bu kapsamda özel güvenlik görevlilerinin yanı sıra emniyet görevlilerinden de faydalanılmasına yönelik çalışma başlattıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “İçişleri Bakanlığımız ile görüşmeleri başlattık ama burada yasal düzenleme gerektiği için Meclis’in de yasal düzenleme zeminini inşallah 1 Kasım’dan sonra yakalayınca bu anlamdaki tedbirlerimizin güvenli ortamın daha sağlıklı olmasını düşünüyoruz. Ama X-ray cihazı konusunu açıkçası çok uygulanabilir bir sistem görmüyoruz çünkü bizim hastanelerimize her gün yalnız tedavi için 1 milyon 100 bin -1 milyon 250 bin gelen hastamız var. Bunun yanında da 1,2 oranında da yanında refakatçisi yani eşlik eden var. Dolayısıyla ortalama her gün 2,5 milyon insan giriyor ve çıkıyor. Bunların bir kısmı sedye ile bir kısmı tekerlekli sandalye ile bir kısmı kucağındaki bebeği ile geliyor.Burada X-ray cihazıyla bizim böyle bir sistemi kurmamız yıllık o sirkülasyonda bir de refakatçiyi düşünün. Bu yalnız refakatçi için düşünülebilir ama onun da yine çok pratiği yok. Önemli olan ortamın güvenli olması için alabileceğimiz tedbirler çünkü yanında çantasını bırakacak, onu X-ray cihazından geçirecek günde 2,5 milyon insanı o şekilde bir sistemi, hele hele hastanede çünkü bir an önce doktora gitmek istiyor, kolu alçıya alınmış yanında biri diğer koluna girmiş. O nedenle çok pratik değil. Arkadaşların farklı farklı çalışmaları var ama X-ray cihazı gündemimizde yok.”-“AMATEM öncesi yapıyı güçlendirirsek başarılı sonuç alabiliriz” Müezzinoğlu, terör örgütlerinin ticari olarak en çok beslendiği ve parayı silaha çevirdiği en önemli alanın uyuşturucu ticareti olduğunu vurgulayarak PKK’nın da kara paralarını uyuşturucu ticareti ile temin ettiğine dikkati çekti.Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planı dahilinde yapılan uygulamalara ilişkin bilgi veren Müezzinoğlu, 2015 Temmuz ayında başlayan uyuşturucuyla mücadelede kendisinin başkanlığında 8 bakanlık ile çalıştıklarını ve bu güçlü yapının her geçen gün daha iyi bir noktaya taşındığını belirtti. Yeşilay ve üniversitelerin psikiyatri bölümlerinin de bu yapıya dahil olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, buna bir ayak daha eklenerek oluşuma TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın da katıldığını söyledi. Topyekun bir mücadele arzu ettiklerini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Biz uyuşturucuyla çıktığı noktadan güzergahını, güzergahından hedefe gittiği noktaya kadar olan kısmı, her alanında dinamik ve güçlü şekilde engelleyemezsek Sağlık Bakanlığı olarak bize yoğun tedavi, bağımlılık sorumluluğu gelir. En zor kısmı uyuşturucu bağımlısı olduktan sonra tedavidir veya tedaviden sonra rehabilitasyon kısmını davam ettirebilmektir. Bizim bu en zora gelmeden olan kısmı başarmamız lazım. O nedenle ana sorumluluğu İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı olarak onlar önleyici biz ise koruyucu tedbirleri alabilmeliyiz. Onlar önleyici tedbirlerle ilgili narko timleri kurdular. Şu anda narko timler 19 ilde pilot uygulamalarını yapıyorlar ve son derece başarılılar.Bize gelen kısmında ALO 191 danışma ve destek hattında uyuşturucu tereddüdüyle ilgili her konuyu aile, 24 saat kesintisiz bildirebilir. 30 uzmanımız, bin 100 çalışanımızla 24 saat kesintisiz ALO 191’den hizmet veriyor. Şu an 22 bin 981 çağrı aldık, muhtemelen bugün bu rakam 23 bin kişiye ulaşmıştır. Her an işte ‘Çocuğumda şunu gözlemliyorum, ne yapabilirim’, bilgi, sırrını da koruyarak bilgi vermek isteyenin kesinlikle tereddüdü olmamalı ki onunla ilgili herhangi bir bilginin bizden bir başka yere sızması veya onun bu bilgi dolayısıyla herhangi bir sıkıntı çekmesi söz konusu olmayan bir sistemi kurguladık.”Çocuğunun uyuşturucu kullandığından şüphelenen ailenin, aile hekimlerinden yardım alabileceğini aktaran Müezzinoğlu, çocukların suçlu noktasına taşınmadan tedavi edilebileceğini belirtti.AMATEM’lerin en son nokta olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, “Türkiye’de AMATEM’leri çoğaltan değil AMATEM öncesi yapıyı güçlendirirsek biz uyuşturucuyla mücadelede başarılı sonuç alabiliriz” dedi. -“Adımız Sağlık Bakanlığı ama sanki ‘Hastalık Bakanlığı’yız””Adımız Sağlık Bakanlığı ama ben bazen derim ki sanki ‘Hastalık Bakanlığı’yız” ifadesini kullanan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her yıl 1 milyon 300 bin yeni doğan bebeğimiz var. Bunların yüzde 98’inden fazlası da bize sağlıklı geliyor. Her yıl yeni doğan 1 milyon 250 bin bebeği, sağlıklı yaşamla bütünleştirebilirsek biz daha az hastalık konuşacağız. Daha az hastane, daha az tıbbi cihaz, teknoloji konuşacağız. Parayı oraya harcamak yerine veya bakış açısını oraya yönlendirmek yerine bakış açısını sağlıklı bireye, sağlıklı bireyin oluşması için sağlıklı aileye, sağlıklı ailelerden oluşan bir sağlıklı topluma çevirmemiz lazım.”Bu nedenle 4 yıllık eylem planlarında “Sağlıklı Yaşam Kültürünün Teşviki” projesini hazırladıklarını anımsatan Müezzinoğlu, her bireyin sağlıklı yaşam kültürü olması gerektiğini kaydetti. Sağlıklı yaşam kültürünün üç temel ayağı olduğunu belirten Müezzinoğlu, “Bunlardan birincisi kötü alışkanlıklardan uzak durmak, ikincisi alkol, üçüncüsü uyuşturucu. Bu üçü her birey için uzak durması gereken alanlar” dedi. Yetişkinlerin hem kendilerine hem de çocuklara kötü örnek olmaması gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Cumhurbaşkanımıza buradan tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Dünya Sağlık Örgütü, tütünle olan mücadelede en başarılı ülke ödülünü Sayın Cumhurbaşkanımıza verdi. Türkiye bu anlamda çok başarılı oldu. Halkımıza da çok teşekkür ediyorum. Sigara içenler bile sigara ile ilgili mücadele yasamıza destek verdi. Uyuşturucuda, alkolde bu anlamdaki mücadelemiz gelişmiş Batı ülkelerine göre daha iyi noktadayız. Bu iyi noktayı daha ileri noktalara taşırsak inanıyorum ki uyuşturucu ve alkolizm başımızı bundan sonraki süreçte daha çok ağrıtmayacaktır” diye konuştu. Sağlıklı beslenme konusuna da değinen Müezzinoğlu, “Süt, yoğurt, ayran varken reklamı çok yapılan gazlı içecekleri dolaplarımıza dolduruyoruz. Daha ucuz diyerek kendimize daha çok maliyet getiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Müezzinoğlu, ailelere ciddi bir yük düştüğünü belirterek “ Sabah kahvaltısını mutlaka merkeze alın. Sabahları yarım saatimizi sağlıklı bir aileye, evladına ayırın” önerisinde bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile “Sağlıklı Okul Kantinleri Projesi”ni uygulamaya koyduklarını hatırlatan Müezzinoğlu, “Çocukların okul kantininde ulaşamadıkları ürünlere marketlerden ulaştığı” eleştirileri ile ilgili de “Çocuğa kültürü oluşturacak iki temel yer var. Biri aile, diğeri de okul” değerlendirmesinde bulundu. -“Sağlıklı Bir Türkiye İçin 1 Milyon Bisiklet Projesi”Kendisine saygı duyan her insanın ilk önemsemesi gereken noktanın sağlıklı olmak olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, “Ben sağlıklıysam kendim için anlamlıyım, sevdiklerim için anlamlıyım, sevdiğim ülkem için anlamlıyım, üretkenim, değerliyim, insanlığa yük olan değil insanlığa hizmet eden noktadayım” dedi. Müezzinoğlu, 24 saatin yarım saatinin, zamanın ellide biri olduğuna dikkati çekerek, “O yarım saati, kendisine saygı duyan bir insan, sağlıklı geleceği için ayırmıyorsa, orada bir yanlışımız var demektir. Tükettiğimiz o 24 saatin yarım saatini gelecekte tüketecek saatlerimiz adına ayırmıyorsak önce kendimize saygı duymuyoruz, sevdiklerimize değer vermiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Daha sağlıklı bir yaşam için “Sağlıklı bir Türkiyeiçin 1 Milyon Bisiklet Projesi”ni başlattıklarını kaydeden Müezzinoğlu, “Birileri bisiklet sahibi olsun diye değil bir kültüre dönüşsün diye o projeyi başlattık. Yerel yönetimlerin bisiklet yolu yapması lazım. Onun için dedik ki ‘1 kilometre bisiklet yolu yapan yerel yönetimimize bin adet, 5 kilometre yapana 5 bin adet, 10 kilometre yapana 10 bin adet bisiklet vereceğiz’. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Bu projeyi kendi himayelerine aldılar. Bundan sonra il ziyaretlerine gittiğimde bakacağım, bisiklet yolları var mı yok mu. Varsa sorun değil, yoksa belediye başkanlarımızla oturup bu konuyu konuşacağım” ifadesini kullandı.