Cuma , 22 Kasım 2024

Sessiz krize dikkat!

Uzmanlar uyarıyor şeker hastaları kalp krizini hissetmiyor

Konya Özel Nakiboğlu Bilgi Hastanesi Başhekimi, Kardiyoloji Uzmanı Özgür Öz Şeker hastalarının yüzde 20’si sessiz kalp krizi yaşıyor. Bazen ayakta bazen uyurken bazen de arkadaşları ile çay içerken veya konuşurken yaşadığı kalp krizinden habersiz birçok kadın veya erkek şeker hastası bilinçli yapılabilecek ilk yardım ile hayata tutunabilir, dedi.

Şeker hastası olan biri kalp krizi geçirirse bunu fark edebilir mi?

Şeker hastaların da ağrı sinirlerindeki harabiyet ve hissizlik nedeni ile bu grup hasta genelde ayakta hiç farkına varmadan sessiz kalp krizi geçirebilir. Şeker hastalarının yüzde 20’si sessiz kalp krizi (miyokard enfarktüsü) geçirebilir. Çünkü kalp ve damarların işlevlerini ilgilendiren otonom sinir sisteminde bozukluk gelişmiş olabilir. Kardiyoloji Uzmanı Özgür Öz, kalbi ilgilendiren otonom nöropati nedeniyle hasta ağrı gibi haberci belirtileri hissedemeyebilir. Bu durum hastanın hastaneye geç başvurmasına, kalp krizine bağlı olumsuz sorunlara (damarın yaygın enfarktüsü, ritm bozuklukları, kalp yetersizliği vb. gibi) yol açar.

Kalp krizi önceden belirti verir mi?

Öz, genellikle belirti verir darlık ne kadar ileri ve yaygın ise belirtiler de o kadar fazladır. Başlıca yakınmalar; göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, terleme ve halsizliktir. Sol kola, omuza, çeneye, bazen sırta vuran çok şiddetli ağrı tipiktir. Kalp krizi günümüzde artık genç yaşlarda görülmeye başlamıştır. Erkekte 30 yaşından sonra, kadında ise 40 yaşından sonra görülür. Özellikle kadınlarda diyabet varsa daha genç yaşlarda görülebilir.

Yaşanan kalp krizi şekerinde etkisiyle bu kişilerde daha fazla hasara yol açar mı?

Uzman Dr. Özgür Öz, Şeker hastalarında koroner damar hastalıkları diyabetli olmayan yaşıtlarına göre 2?4 kat daha sık görülüyor. Tıptaki ilerlemeler sayesinde son yıllarda kalp krizinden ölümler azaldı. Ancak diyabetlilerde bu oran halen yüksektir. Çünkü hastalık fark edildiğinde birden fazla koroner damarda darlık vardır. Ayrıca bir damarda birden fazla sayıda darlık bulunması ve damarların uç kısımlarına doğru yayılmış olması tedaviyi güçleştirir. Kadınlarda ölüm riski erkeklerden daha yüksektir.

Yaşanan kriz sonrası kişilerin enerji metabolizmaları bozulur, insülin direnci, serbest yağ asitleri artışı, oksitlenme artışından kaynaklanan doku stresi, hormonal stres, damarların genişleyebilme kabiliyetinin azalmış olması, pıhtı oluşumundaki bozukluklar, pıhtılaşma hücrelerinin işlevsel bozuklukları, otonom sinir sistemi bozukluğu, diyabete bağlı olarak kalp kasının bozuklukları yaşanır. Yapılan çalışmalarda kalp krizinden ölüm riski tip 1 diyabetlilerde yüzde 45 iken tip 2 diyabetlilerde bu oran yüzde 52 bulunmuştur.

İlk müdahalede yakınları neler yapmalı?

Kardiyoloji Uzmanı Özgür ÖZ, Hasta istirahat altına alınmalı, üzerindeki sıkı elbiseler çıkarılmalı, kalp krizine müdahale edilebilecek en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı. Şiddetli göğüs ağrısı olan hastada henüz enfarktüs gelişmemiş olabilir, ilk 1 saat içinde müdahale edilebildiğinde enfarktüs gelişmesi önlenir. Özellikle diyabetlilerde kalp krizi nedeniyle ölümlerin yaklaşık yarısı hastaneye ulaşamadan ortaya çıkıyor. Bilinen bir kalp-damar hastalığı varsa koroner damarlarını genişletici bir ilaç dilaltına verilebilir.

Şeker hastalarında kalp damar hastalıkları görülme oranı nedir?

Avrupa’da şeker hastalarının en önemli ölüm nedeni koroner kalp hastalıklarıdır. Bu risk diyabeti olmayan kişilere göre 2?4 kat daha yüksektir. Artış daha çok tip 2 (erişkin tip) şeker hastalarında olmaktadır. Tip 1 (insüline bağımlı) diyabet hastalarında koroner damar hastalıklarının sıklığı artmıştır (kadınlarda yüzde 10, erkeklerde yüzde 9).

Koroner kalp hastalığı sıklığı yaşlanma ile artar, 15-29 yaş grubunda yüzde 6 iken 45-59 yaş grubunda yüzde 25 oranında görülür. Aynı şekilde diyabet süresi arttıkça bu hastalıkların da arttığı biliniyor. Diyabete bağlı böbrek yetersizliği koroner kalp hastalığını artıran ve kalp krizini hızlandıran önemli bir faktördür. Çocukluk çağında başlayan ve daha sonra diyabete bağlı böbrek yetersizliği gelişen hastalarda 20 yıllık diyabet süresinde hastaların yüzde 29’unda kalp-damar hastalığı gelişir. Halbuki böbrek yetersizliği gelişmemişse bu oran yüzde 2-3 bulunmuştur. Diğer hızlandırıcı faktörler ise kontrolsüz diyabet, kan yağlarının yüksekliği, hipertansiyon ve şişmanlıktır.

Şeker hastaları kalp sağlığını da korumak için besinlerinde nelere dikkat etmeli?

Fazla kilolardan kurtulmayı ve ideal kiloda kalmayı hedefleyen dengeli ve düzenli bir beslenme programı hazırlanmalı. Programın hedefleri ise şöyle olmalı: “Yağ alımını günlük alınan toplam enerjinin yüzde 30’unun altına indirmek, doymuş yağ alımını günlük alınan toplam enerjinin yüzde 10’unun altına çekmek. Lifli (posalı) yiyecekleri artırmak (günde 30 gram kadar). Sebze ve meyve tüketimini artırmak, rafine karbonhidratlı, aşırı yağlı fast-food alışkanlıklarından vazgeçilmeli.

Düzenli olarak her gün en az 30 dakika aktivite yapılmalı. Az ve sık yemek yenilmeli. Sigara içilmemeli. Alkol tüketimi azaltılmalı, hele hele kanda şeker ve yağlar kontrolsüz ise hiç kullanmamak daha iyi olacaktır. Günde 2 litre su içilmeli ve tuz tüketimi günde 3 gramın altına olmalıdır.

AHT

Bir yanıt yazın