Bu sözler, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Selahattin Özmen’e ait! Verici bulunursa yeni yüz naklini yapacak olan Özmen, “İki kadın ve bir erkek hastamız heyecanla bekliyor” diyor
Akdeniz Üniversitesi’nin yaptığı başarılı yüz ve uzuv naklinin ardından Hacettepe’nin iki kol ve iki bacak naklettiği hastanın kaybedilmesi; fantastik nakillerin tartışılmasına neden oldu. Prof. Dr. Ömer Özkan ve Prof. Dr. Serdar Nafiz Nasır’ın ardından, yeni bir verici bulunursa bu kez Doç. Dr. Selahattin Özmen yüz nakli yapacak. Bu kadar tartışmanın ardından bir cerrahın eli titrer mi, cesareti kırılır mı, bir hastanın kaybedilmesi doktorları da korkutur mu? Bu soruları, yeni nakli gerçekleştirecek olan Doç. Dr. Selahattin Özmen yanıtladı:
RİSK HER ZAMAN VAR
Organ nakli için şimdi sıra sizde… Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan iki kol ve iki bacak nakledilen hastanın yaşamını yitirmesinden sonra sizde bir korku oluştu mu?
Elimiz titremez çünkü bu tür ameliyatlar çok zordur. Risklerini hem biz, hem de hastalarımız biliyoruz. Bir ben alma ameliyatı sırasında bile kaybedilen hastalar olabilir! Bu riskleri her zaman göz önüne alırız.
Nakil için sıra bekleyen hastalarınızdan vazgeçenler oldu mu?
Vazgeçen olmadı. Bu ameliyatların tekrarlanması, yeniden ‘ölümler olacak’ anlamına gelmez. Tabii ki ders almak da önemli. Günümüzde organ nakillerinde kullanılan çok çok iyi ilaçlar var. Mevzuata uygun gidilirse büyük sorunlar çıkmaz.
Sizin listelerinizde kimler var?
İki kadın ve bir erkek hastamız var. Erkek hastamıza hem yüz, hem de ön kol nakli yapmak istiyoruz. Bunun dışında Maraş ve Batman’dan iki ön kol ve iki bacak nakli bekleyen hastamız var ama onlar ikincil listede. Bu arada özellikle Ankara çevresinde bulunanların başvurmasını istiyoruz. Dakikalarla yarışılırken Ankara çevresindekilerin daha çok şansı oluyor.
YASAKLAMAK GEREKSİZ
Ölümle sonuçlanan nakilden sonra özel önlemler alınması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Tedbirli olmak lazım… Mesela organların karton kutu ile taşınması sırasında bir takım aksilikler olabildiğini gördük. Bir takım tıbbi aletler düşse bile bunlar organ diye basına yansıyabiliyor. Bu pürüzleri ortadan kaldırmak lazım. Bu noktalarda tedbir almamız gerektiğini gördük.
Sizce uzuv nakli bir süre yasaklansa daha iyi değil mi? En azından Akdeniz Üniversitesi’nin sonuçları görülene kadar…
Yasaklamak gereksiz! Türkiye plastik cerrahide gerçekten de Avrupa’nın en iyisi. Yasaklamalardan hem hastaların, hem de bilimin büyük kaybı olur. İlk böbrek nakli, 1933 yılında yapılmıştı sonra tekrar başarılı bir şekilde yapılması için tam 20 yıl beklendi. Bizim hastalarımızın bu kadar beklemesi büyük kayıp olur
Kaynak: Sabah