Cuma , 22 Kasım 2024

“Dershaneler ya lise olacak ya kapanacak”

BAŞBAKAN Erdoğan’la son gezimizi ABD’ye yapmıştık.
New York’ta BM toplantıları, ikili görüşmeler yapılmış, dönüşte uçakta söylediği “Terörle mücadele, siyasetle müzakere” sloganı bugün Kürt sorununun çözümünün mottosu olmuştu.
Bundan bir süre sonra Başbakan Erdoğan ameliyat oldu ve Başbakan’ın göreve geldiği günden bu yana Türkiye’den ayrılmadan geçirdiği en uzun dönem yaşandı.
Neredeyse her hafta bir yurtdışı ziyaretinde bulunan Erdoğan, ilk kez aylardır Türkiye dışına çıkmadı.
Ve nihayetinde, Seul’deki Nükleer Güvenlik Zirvesi için hep birlikte yola çıktık.
Allah biliyor ya, gezi öncesi endişeliydim.
Hem yol hem süre olarak uzun ve yorucu bir gezi olacaktı.

13 saatlik bir uçuşla Güney Kore’nin başkenti Seul’de 4 gün, oradan yine 12 saatlik bir uçuşla varacağımız İran’da 2 gün geçirecektik.
İstanbul’dan havalandıktan sonra uçakta yanımıza gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili en merak ettiğim nokta, sağlık durumuydu.
Açık söyleyeyim, karşımda oldukça sağlıklı bir Başbakan gördüm.
Ameliyat sonrası kaybettiği kilolarının önemli bir bölümüne tekrar kavuşmuş,
rengi yerine gelmiş, iyi görünen bir Başbakan Erdoğan vardı karşımda.
Evet, biraz yorgun görünüyordu ama oldukça zor ameliyattan sonra neredeyse hiç dinlenmeden koşuşturmaya devam etmesinin kaçınılmaz sonucuydu bu.
Ama bunun dışında son derece iyi bir görüntüsü vardı. Yakıt almak için mecburen durduğumuz Almatı Havaalanı’nın şeref salonunda heyetteki gazeteci grubuyla oturdu, 1 saat kadar sohbet etti.
Yüzde 90 oranında eski günlerdeki gibiydi.
Nükleer güvenlikten Türkiye’deki nükleer santral yapımına, 4×3 tartışmalarından Suriye’ye pek çok konuda sorularımızı yanıtladı.

Formdaydı. Espriler yaptı. Milli eğitimdeki değişiklik, 4×3 ve CHP’nin tavrı söz konusu olunca sinirlendi. “Türkiye’nin yıllarca kesintili eğitim yaptığını, 28 Şubat’ta zorlama bir şekilde kesintisiz eğitime geçilmesinin özellikle kızların okumasında ciddi eksiklikler yarattığını, bunu ortadan kaldırmak için 12 yıllık zorunlu ama kesintili eğitime geçmek istediklerini” anlattı.
Suriye konusunda ise Rusya, Çin ve İran’ın Suriye’nin yanında durduğu müddetçe Esad’ın devrilmeyeceğini, ama Rusya’nın yavaş yavaş Suriye’deki rezaleti anlamaya başladığını ve tavrını değiştireceğini umduğunu anlattı.
Çin’in de Rusya’yla birlikte hareket ettiğini, Rusya’nın tavrını değiştirmesi halinde Çin’in de tavır değişikliğine gireceğini ve Esad’ın o zaman dayanamayacağını belirtti.
Başbakan Erdoğan’la yaptığımız kısa söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz.
Ama asıl önemli olan, İran’da Ahmedinejad’la yapacağı görüşmeden sonra neler söyleyeceği.
Onu da yine burada okuyacaksınız elbette. Önümüzdeki hafta.

ERDOĞAN:DERSHANELER YA LİSE OLACAK YA KAPANACAK

Başbakan Erdoğan’a sorular ve yanıtları şöyle:
â–  CHP ile ilişkilerde 4+4+4 nedeniyle bir gerginlik yaşanıyor. CHP Lideri grup toplantısını Tandoğan Meydanı’nda yapacağını açıkladı. Ne dersiniz?
Ben bürokrasiden gelmedim. Ben zaten o alanlardan geldim. Ama Sayın Kılıçdaroğlu galiba daha alışacak. “Çırak bile olamaz” diyorum ya. Yanlış adlar takıyor. Grup toplantısı Meclis’te yapılır. Tandoğan’daki mitingdir. Varsın mitingini yapsın.
4+4+4 halkımızı memnun edecek. Avrupa’nın çoğunluğunda da 12 yıl zorunlu eğitim var zaten. Sayın Bahçeli de destek veriyor. “İmam hatipleri birlikte açalım” diyor. “Buyursunlar beraber açalım” diyorum. CHP’nin tavrının nedeni, gizli gündemlerindeki 28 Şubat’ın koyduğu iradedir. O bozuluyor.

‘EV OKUL SİSTEMİNİN ÖNÜ AÇILACAK’
â–  12 yıl zorunlu eğitim konusunda ısrarınız neden? 4+4+4 ile ne amaçlıyorsunuz?
Öncelikle teknik eğitim Avrupa’da yüzde 65-70. Bizde tam tersi. Bunu düzeltmeliyiz. Sonra aileleri endüstri meslek, ticaret, Anadolu veya imam hatip arasında tercih kullanma noktasında serbest bırakıyoruz. Ama 12 yıl zorunlu eğitime de sevk ediyoruz. Özellikle Güneydoğu’da akil baliğ olan (ergen) kız çocuklarını aileler okula göndermiyor. Açık lise bunun için. Ev okul sisteminin önü açılacak.
Bir de organize sanayi bölgelerinin meslek okulları açmasına fırsat sağlıyoruz. Çocuk hem okuyacak, hem de staj yapacak. Belki para da kazanacak. Endüstride çok ihtiyaç duyduğu “ara elemanı”nı da sektörün ihtiyaçlarına göre kendisi yetiştirecek.

â–  Özel okullar, ders kitapları ve bedava tablet uygulamalarının dışında bırakılmaktan şikâyetçi. Onları da kapsayacak bir uygulama mümkün mü?
Değerlendirebiliriz. Ancak özel okullara yeni imkânlar doğacak. 4+4+4 sistemi nedeniyle yeni binalara ihtiyaç olacak. Okul yapma konusunda büyük bir fatura var. Özel okullardan hizmet alma noktasındayız. Danıştay bozmuştu. Ye -niden çalışma yürütüyoruz. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri “Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz” dediler.

4+4+4 İÇİN NEDEN ISRARLI?
Teknik eğitim Avrupa’da yüzde 65-70. Bizde tam tersi. Bunu düzeltmeliyiz. Ayrıca Güneydoğu’da kız çocuklar okula gönderilmiyor. Açık lise bunun için.

28 ŞUBAT YARGILANACAK MI?
Meclis Araştırma Komisyonu kurulması niyetimiz var. Müşteki ve mağdurların yargıya gitme hakkı var.

â–  Seul’de Obama ile ikili görüşmede nükleer dışında diğer gündem maddeleri belli mi?
Görüşmede bölgedeki gelişmeler de önemli yer tutacak. Onları da bizleri de en çok rahatsız eden bölgedeki gelişmeler. Suriye’den bir göç dalgası endişemiz var. Önceki gün Kilis’e çok yakın Azez’de Suriye Ordusu çok ciddi bir bombalama yaptı. Kilis Valimiz ile görüştüm. Göç olabileceği endişesini iletti. Konteyner kentte ailelere öncelik veriyoruz. 20 bin kişiye kadar hedefimiz var. BM’nin son kararlarını tasvip etmiyoruz. Muhaliflerle rejimi aynı yere oturtmak adil değil. Ölü sayısı 10 bini buldu. Ülkemize göç edenlerin sayısı 17 bin. Bunun suçlusu rejimdir. Yönetimdir. Annan’ın görüşmeleri bölgeyi gezmeden gerçekleşti. Tarafları dolaşmadı. Amos’un temasları daha iyiydi. Amos, “Humus’ta kurşun değmemiş tek ev kalmamış. Her yer bombalanmış” diyor. Bu durumda direnenleri suçlamak adil değil. Neler yapabileceğimizi görüşeceğiz.

SURİYE’DEN ELÇİ ÇEKİLECEK Mİ?
Geçmişte PKK mensuplarını bize teslim | eden Esad’ın bugün PKK’ya sahip çıktığını görüyoruz. Her an ilişki kesilebilir.

‘NÜKLEER SANTRAL PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
â–  Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne gidiyoruz. Japonya’daki Fukuşima faciası sonrasında Türkiye’nin nükleer politikasında bir değişiklik var mı?
Japonlar bile halen nihai karar veremediler. Biz bu işin gerekli olduğunu ve olması gerektiğini düşünüyoruz. Enerji üretimi refah payı için önemli. Ama artık kaynak sorunu da yaşanıyor.
Ruslarla başlattığımız nükleer santral projesini gerçekleştireceğiz. İkincisine de başlıyoruz. Bugün Türkiye’nin enerjisinin yüzde 50’si doğalgaz çevrim santrallarından elde ediyoruz. Ruslarla projemizden 4 bin MGWh enerji üreteceğiz. İkincisinden de 4 bin gelince, doğalgazın payı azalacak.
Suyumuzu iyi kullanıyoruz. Güneş enerjisi de tabii ne kadar ucuz. Bilen de bilmeyen de konuşuyor. O kadar da “Sadra şifa değil”…

NÜKLEER SANTRAL İPTAL Mİ?
Ruslarla başlattığımız nükleer santral projesini gerçekleştireceğiz. İkincisine de başlıyoruz.

“ESAD PKK’YA SAHİP ÇIKIYOR”
â–  Esad’ın PKK’ya destek verdiğine dair size ulaşan bir rapor var mı?
Hayır yok. Ancak Esad ve PKK ilişkilerindeki canlanma da ortada. Geçmişte PKK mensuplarını bize teslim eden Esad’ın bugün PKK’ya sahip çıktığını görüyoruz. Sadece PKK değil, İran’dan gelen PJAK’ın bile aktif olduğu görülüyor.

â–  Suriye içerisinde tampon bölge ya da güvenli bölge oluşturulması gündemde mi?
Çalışmalar sürüyor. Gelişmelere bağlı. Uluslararası hukuka göre “koruma hakkı” devreye girebilir. Biz Rusya, Çin ve İran’ı da devreye sokarak çözüm bulma arayışındayız.

â–  Esad’ın sonunu nasıl görüyorsunuz?
Esad zamana oynuyor. Götürebileceği yere kadar götürmek istiyor. Rusya, Çin ve İran desteğiyle ayakta kalıyor. Bu destek çekilirse, çok şey değişir. Bütçe noktasında sıkıntısı var. Şu anki başarıları ona moral veriyor ama muhalifler güç kazandığında gidişi çok hızlı olacaktır.

‘SURİYE’DE MUHATABIMIZ KALMADI’
â–  Suriye ile temasımız kaldı mı?
Hayır, yok denecek kadar az. Her an ilişkileri daha da kesme yönünde
adım atabiliriz. Dışişleri bunun çalışmalarını yapıyor. “Suriye’de muhatabımız kalmadı” diyebilirim.
â–  Büyükelçinin geri dönmesi ihtimalinden mi söz ediyoruz?
Evet.
â–  Suriye’deki kayıp iki Türk gazeteci konusunda yeni bir gelişme var mı?
Hayır yok. Bir takastan söz edildi. Ama bize resmen gelmediler.

‘Darbe için araştırma komisyonu kurulması için çalışıyoruz’
â–  Son günlerin gündemdeki konusu 28 Şubat ile ilgili bir yargılama süreci başlatılacak mı?
Bütün bu tür ara olaylarla ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması niyetimiz var. Adı ne olursa olsun, devrim ya da postmodern darbe hepsinin araştırılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için bir araştırma komisyonu kurulması için arkadaşl arımız çalışıyor. Ayrıca bu dönem lerin müşteki leri ve mağdurları var, onların yargıya gitme hakkı her zaman saklıdır.

Haberturk

20120325-092423.jpg

20120325-092516.jpg

Bir yanıt yazın