Başbakan Erdoğan’ın üniversite sınavlarının kalkacağını ve dershanelerin de okula dönüşeceğini açıklaması, yıllar önce kapanan bir tartışmayı tekrar alevlendirdi
Eğitimcilerin yanı sıra, 4 bin 200 şubesi, 50 bine yaklaşan öğretmeni, 20 bin personeli ve 1milyon 200 bin öğrencisi bulunan dershane yöneticileri dershanelerin kapanmasının sorunu çözmeyeceğini ileri sürdü. Eğitimde kalite farkı devamettikçe dershane ihtiyacının devamedeceğini belirten eğitimcilerin tepkileri şöyle:
‘ANCAK 20’Sİ OKUL OLABİLİR’
Fen Bilimleri Dershanesi kurucusu Nazmi Arıkan: Tam sayfalık haber içerisinde tek cümlelik bir açıklama. Dershanelerin kapanması olayını ise sadece derslik ihtiyacına dayandırıyor. Tüm üniversitelerin standardını ODTÜ, İTÜ yapacaklarsa merkezi sınav sistemi kaldırılsın. Dershaneler yasayla kurulmuş kuruluşlardır, yasayla da kaldırılabilir. Şu an Türkiye’de yasal 4 bin 200 dershane, kaçak ise 2 bin dershane bulunuyor. Yasalara dayalı bir kurumun dahi kaçağı varken, bunu ortadan kaldırmak kaçakların önünü alamamanızı sağlar. Ayrıca 4 bin 200 dershanenin sadece 20’si okul olmaya müsait. Okul olması için her şeyden önce bahçe olması şart. Oysa dershanelerin çoğu apartman binalarında. Belki verilecek olan kredilerle bu olanak sağlanabilir.
‘DERSHANELER YERALTINA İNER’
Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan: Kısa vadede dershanelerin devre dışı kalabileceğini düşünmüyorum. Türkiye’de okullar ve liseler arasında ciddi bir kalite farkı var. 4+4+4 zorunlu olduğu zaman lise eksiği olacak, bu tamamlansa bile kalite farkı varlığını koruyacak. Ayrıca mezun olan tüm çocukları alabilecek düzeyde üniversitemizin olduğunu düşünsek bile, üniversitelerdeki bölümler için öğrenciler yine yarışacak. Yarışın olduğu yerde dershane kesinlikle takviye alanıdır ve dershaneler yeraltına inecektir. Başbakan’ın bunu söylemesi hedef koymaktır, eğitim kalitesi adına da önemli bir adımdır.
‘FARKLI FORMATLA HİZMET VERİRLER’
TÖDER Başkanı Enver Yücel: Başbakan’ın dershanelerin kapatılacağına dair açıklamalarını tamamen kaldırılması anlamında yorumlamıyorum. Üniversite ve liseye giriş sınavları ortadan kalktığı takdirde tabii ki dershaneler varlığını şu an ki haliyle koruyamaz. Ancak farklı formatta devam edebilirler.
‘HAYALDEN ÖTEYE GEÇMEZ
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Başbakan hayalini söylemiş. Bizim de gönlümüze hoş gelen ama bugün için doğru olmayan bir sözdür. Afaki sözleri bugünden söylemenin bir anlamı yok. Olabileceği söylemeliyiz. Bugün ve kısa sürede dershanelerin kaldırılması mümkün görünmüyor. Gerek üniversiteye gerekse liselere girişte dershaneye ihtiyaç var. 5-10 yıl içinde mümkün değil. Dershanelerin alternatif okul haline gelmesinden rahatsızız. Dershaneler okulları destekleyici pozisyonda olmalı. Ancak bugün dershaneler okulların yerine geçen alternatif okullar haline geldi. Dershanelerin etkisini azaltmak için öğretmen başına düşen öğretmen sayısı azaltılmalı. Öğretmen ve derslik açığı kapatılmalı. Okulun öğrenci üzerindeki etkisi arttığı takdirde dershaneler ortadan kalkar.
‘KAMUOYUNUN GAZINI ALIYOR’
Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir: 4+4+4’e yönelik, kamuoyunun tepkisini azaltmaya, gazını almaya yönelik bir açıklamadır. Çünkü getirilecek olan sistem dershanelerin önünü açacak bir sistemdir. Eğitim sisteminin sınav odaklı yapısında değişme yok, olmayacak da. Kamuoyunu aldatmaya yönelik, ayaküstü söylenmiş bir sözdür. Bilimsel, pedagojik temeli olmayan bir açıklamadır. MEB Teşkilat Yasası’nda yaptığı değişiklikle zaten, özel kurumlardan 49 yıllığına bina kiralanabileceği maddesi eklenmişti
 Refika KARABACAK/ HT GAZETE