Cumartesi , 23 Kasım 2024

Türkiye ‘kadavra’ ithal edecek

Türkiye’de tıp fakültelerindeki kadavra sıkıntısı nedeniyle yurtdışından kadavra ithalatına yönelik girişimlere başlandı.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Bilge, Türkiye ‘de tıp fakültelerindeki kadavra sıkıntısı nedeniyle çok sayıda öğrencinin, pratiklerini maketler üzerinde geliştirdiğini belirterek, “Kadavra teminine ilişkin sorunlar aşılamadığı için kadavra ithalatına yönelik girişimlerde bulunulmaya başlandı” dedi.

Doç.Dr. Bilge yaptığı açıklamada, tıp fakültesindeki bir öğrencinin ilk karşılaştığı dersin anatomi olduğunu, hekim adaylarının, insan yapısını tanıdıkları ölçüde sorunların çözümüne ulaşabileceklerini anlattı.

Anatomi başta olmak üzere, tıp eğitiminde kadavranın yerinin önemli olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Bilge, “Tıp fakültesi sonrası uzmanlık eğitimi ile cerrahi branşların uzmanlık eğitimlerinde de kadavranın yeri çok önemli. Hekim adayı, teoride gördüğü cerrahi prosedürleri, hasta üzerinde uygulamadan önce kadavrada pratik yapma fırsatı bulabilirse daha az hata, yüksek hasta memnuniyeti ve sağlık sorunlarının olmadığı bir cerrahi süreç yaşanır” dedi.

“KADAVRA BULUNAMIYOR”
Çok sayıda tıp fakültesinin, eğitimde önemli rolü bulunan kadavraların temininde sıkıntı yaşadığına işaret eden Doç. Dr. Bilge, şöyle konuştu:

“Kadavra temininde yaşanan sıkıntı, Türkiye ‘de eskiden beri var. Ancak son yıllarda, tıp fakültesinin çoğalması, kaliteyi olumsuz yönde bir miktar etkiledi, çünkü kadavra bulunamıyor. Zaten az sayıda olan kadavra, fakültelerin sayısının artmasıyla tamamen zor bulunur hale geldi. Birçok fakülte, maket üzerinden eğitim veriyor, uzmanlık eğitimlerinde ise hekimler maket üzerinden eğitim almak istemiyor. Eğitimin maket üzerinden yürümesi, sadece günü kurtaran bir şey. Maket üzerinde tek bir anatomik yapıyı görebiliyorsunuz, farklı anatomik yapıları varyasyonları gösteremiyorsunuz. En azından canlı dokunun nasıl olması gerektiğini göremiyorsunuz. Öğrenciler kadavraya dokunmadan mezun olabiliyor. Kadavra görmeden, maket üzerinden anatomi eğitimi alarak mezun olmak büyük bir eksiklik. Hekimin malzemesi insandır, insanı çok iyi tanıması gerekir ve bunu temel bilimler sayesinde gerçekleştirir. Temel bilimlerin en önemli ihtiyacı olan kadavra konusunda herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesini diliyoruz.”

Doç. Dr. Bilge, doktor adaylarının, kadavra üzerinde pratik eksikliğini, düzenlenen kurslarla tamamlama imkanı bulduğunu ancak kursların talebi karşılamadığını bildirdi.

“BAĞIŞLAR YETERSİZ, SAHİPSİZ CENAZELER FAKÜLTELERE ULAŞMIYOR”
Okan Bilge, fakültelerin kadavra temininin, bağışların yanı sıra sahipsiz cenazelerin tıp fakültelerine tahsisi ile gerçekleştiğini anlattı. Bilge, buna karşın Türkiye ‘de kadavra bağışının işleyen bir yapıya sahip olmadığını ifade etti.

11 Mayıs’ta yaşamını yitiren İzmirli gazeteci Yaşar Sezginer’in bağışladığı bedeninin son 2 senedir fakülteye ulaşan ilk kadavra olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bilge, “15 yıldır anatomi kürsüsündeyim. Toplam 4 ya da 5 bağış kadavramız oldu. Eğitimde kullandığımız kadavralar 15-20 yıllık” diye konuştu.

KADAVRA İTHALATI
Sahibi olmayan cenazelerin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Bilge, şöyle devam etti:

“Sahipsiz cenazelerin üniversitelere verilmesi konusunda yasal dayanak var. Ancak bu cumhuriyet başsavcısının kararıyla olabilecek bir durum. Üniversiteye verilmesini kararlaştırırsa üniversiteye geliyor. Savcı kararını defnedilmesi yönünde de kullanabiliyor. Kadavra teminine ilişkin sorunlar aşılamadığı için kadavra ithalatına yönelik girişimlerde bulunulmaya başlandı. Bu, en son istediğimiz şey. Çünkü kadavraların fiyatları çok yüksek. Bağış fazlası ülkeler eksiği olan ülkelere pazarlıyor. Öğrencilerin, kadavra sıkıntısı bulunmayan ülkelere eğitime gitmesi de maddi kayba neden oluyor.” (aa)

Radikal

Bir yanıt yazın