En çok eleştirilen kurumların başında gelen ÖSYM’nin tepesindeki adam Prof. Ali Demir, bugüne kadar yaptıkları sınavlarla ilgili iddiaları cevapladı.
ÖSYM Başkanı Prof. Demir, 1974’ten bu yana aynı ellerde tutulan kurum içinde ve sınav sistemindeki akıl almaz bozuklukları anlatırken, “Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı uygulaması ile sınav şebekesinin tezgahını bozduk. Kurumdaki ekibi değiştirdik. Bize karşı linç kampanyasıbaşlattılar†dedi.
Eylül 2010’da kopya çekildiği için iptal edilen KPSS’den sonra ÖSYM Başkanlığı’na getirilenProf. Ali Demir , bugüne kadar yaptıkları sınavlarla ilgili iddiaları cevapladı, ÖSYM’nin çalışmabiçiminde ve sınav güvenliğinde yaptıklarını karşılaştırarak anlattı:
11-12 Aralık 2010 -TUS’da hatalı sorular: Önceki yönetim döneminde kopya nedeniyle KPSS iptal edilmiş, TUS soruları da savcılıktaki bilgisayarlarda kalmıştı. Bu nedenle iki ay gibi kısa bir zamanda yeni sorular hazırlandı, ancak 9’unda hata belirlendi. Tüm adayların bu soruları doğru yanıtladığı kabul edilerek sorun çözüldü. İncelemede ihmal, özensizlik ve kasıt tespiti yapıldı. Soruları hazırlayan ekip değiştirildi.
ÖSYM’DE BİLE GİZLİLİK YOKTU
– ÖSYM’ye giriş çıkışlar kontrol edilmiyor, binaya giren herkes bilgi işlem, soru hazırlama, optik okuma alanlarına girebiliyordu. Sınav soruları kontrol amaçlı yüksek sesle okunurken dinlendiği iddiaları vardı. Bu birimlerde internet ve telefon bile vardı. Soru kitapçıklarının basıldığı matbaada, sınav evrakının açıldığı birimlerde kontrol yoktu.
Bugün ÖSYM’ye giriş çıkışlar kayıt altına alınıyor. Herkes sadece sorumluluk alanına parmakiziyle girebiliyor. Bilgisayarda yaptıkları her işlem e-imza ile kayıt altına alınıyor; fotokopi makinaları bile parmak iziyle çalışıyor, kayıtları tutuluyor. Sınav sorularının hazırlandığı, kitapçıkların basıldığı, sonuçların değerlendirildiği alanlarda 80’den fazla noktada sinyal karıştırıcı (jammer) ve 24 saat çalışan gözlemciler bulunuyor. Bu birimlerdeki internet bağlantılarıkaldırıldı, cep telefonuyla giriş yasaklandı.
– Bilgi işlem sistemleri dışarıdan erişime açıktı ve girenler belirlenemiyordu.
Bilgi işlem sistemlerine dışarıdan erişim tamamen kapatıldı.Çalışanların ve tüm adayların hangi cihazdan hangi işlemi yaptığı kayıt altına alınıyor.
Şifre’yi planladılar ama uygulayamadılar
“ÖSYM’nin nereden nereye geldiği hakkında kitap yazılabilir. Çıkarları bozulanlar ‘şifre’ olayını planladılar. Kurum içerisindeki işbirlikçileri ile birlikte soruların hazırlandığı ‘kapalı dönem’ dediğimiz dönemde, yazılımdaki cevap seçeneklerini rastgele karıştırma modülünü devre dışı bıraktılar. Ancak yeni kurduğumuz güvenlik sistemi nedeniyle şifrede başarılı olamadılar. Hem ÖSYM hem de savcılık inceleme yaptı, herhangi bir kopya izine, haksız kazanıma rastlanmadı.â€