Kış aylarında gün ışığının azalması, depresyon riskini artırıyor. Uzmanlar, bu duruma biyolojik ritmi ayarlayan beyindeki merkezin yetersiz uyarılmasının neden olabileceğini belirtiyor. Kış depresyonunun tedavisinde, kış güneşinden yararlanmak önem taşıyor. Havaların soğuması, günlerin kısalması ve puslu hava, depresyona davetiye çıkartıyor.
Genellikle eylül-ekim aylarında başlayıp ilkbaharda sona erdiği için ‘kış depresyonu’ adını alan duygu durumu, toplumun yüzde 2-5’inde görülüyor. Duygu durumu ile biyolojik ritim arasında doğrusal ilişki bulunuyor. Bu sorunun; melatonin hormonunun düzensiz salgılanması ve beyinde biyolojik ritmi sağlayan bölgenin yetersiz uyarılması nedeniyle oluştuğu düşünülüyor.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nden Psikolog Orhan Öztürk, depresyonu yalnızca duygusal çöküntü hali olarak düşmenin yanlışlığına dikkat çekiyor. Bilişsel ve davranışsal bozulmanın da söz konusu olduğuna işaret eden Öztürk, depresyon yaşayanların kendilerini sadece üzgün, mutsuz, huzursuz, içe kapanık ve umutsuz hissetmediğini, zihinsel faaliyetlerinde de aksama olduğunu dile getiriyor.
‘KIŞ, BAZI İNSANLARDA BUNALTICI RUH HALİNE YOL AÇIYOR”
Kış mevsiminin birçok kişide karanlık ve iç bunaltıcı bir ruh haline yol açtığını belirten Öztürk, şu bilgileri veriyor: “Ayrıca bazı kişiler azalan gün ışığına, kısalan gündüzlere ve uzayan gecelere daha duyarlı oluyor. Çünkü insanların duygu durumu ile biyolojik ritimleri arasında, nöropsikolojik açıdan doğrusal bir ilişki bulunuyor. Kış depresyonunun kaynağında da, melatonin hormonunun düzensiz salgılanması ve biyolojik ritimleri ayarlayan ‘suprakiazmatik çekirdek’ adı verilen beyin bölgesinin yetersiz ya da zamansız uyarılmasının etkili olduğu düşünülüyor.”
“YETERLİ MİKTARDA ÇEVRESEL IŞIK ALINMALI”
Sağlıklı işleyen bir biyolojik saat ve dengeli uyku ritmi oluşturabilmek için, yeterli miktarda çevresel ışık almak gerektiğine işaret eden Öztürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çünkü ışık, biyolojik saati ayarlayıp düzene koyan en önemli çevresel uyaran. İnsan gözünde şekil, renk, hareket gibi görsel içeriğe duyarlı olmayan; sadece çevresel ışık seviyesinden etkilenen “retinal gangliyon hücreleri” olarak adlandırılan yapılar bulunuyor. Bunlar, doğrudan beyindeki ilgili biyolojik saate mesaj gönderen bir sistemin parçası olarak görev yapıyorlar. Bilindiği üzere biyolojik saatte oluşan herhangi bir bozulma, örneğin vardiyalı çalışma ya da kıtalar arası uçuşlardan sonra ortaya çıkan “jet-lag” durumu, psikolojik dengeyi ciddi şekilde bozabiliyor.”
Yüzde 2 ile 5 arasındaki kişide, mevsimsel depresyonun belirtilerinin görüldüğünü vurgulayan Öztürk, bu oran, güneş ışığının daha eğik açılarla geldiği ve kış mevsiminin uzun sürdüğü kuzey ülkelerinde daha da arttığını kaydediyor.
“KIŞ DEPRESYONUNUN TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?”
Öztürk, kış depresyonunun tedavisi konusunda şu bilgileri veriyor: “Bu konuda birkaç alternatif yöntem var. İlk aşamada, kişinin ihtiyaç duyduğu ışığı sağlayan, bunun için özel tasarlanmış ışık jeneratörlerinin kullanımı tavsiye ediliyor. ‘Fototerapi’ denilen bu yöntemle, günün belirli bir zamanında mavi veya beyaz dalga boyunda ışık veren bir cihaz kullanılıyor. Yaklaşık bir defter büyüklüğündeki bu cihazlar, ayarlanan saatte parlak ışık yaymaya başlıyor ve biyolojik saatin ayarlanmasına yardımcı oluyor. Melatonin hormonu takviyesi de, etki derecesi tartışmalı olsa da uzun yıllardır bilinen bir yöntem. Mevsimsel depresyon, ilaçlarla da tedavi edilebiliyor, ancak bu ilaçların kişi üzerinde az ya da çok yan etkileri bulunuyor.
Öte yandan ilaçların tedavi edici etkileri yaklaşık 3-4 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu sorunla baş etmede psikolojik danışmanlığın da büyük rolü oluyor. Stres yönetimi, kilo kontrolü, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanma, sigarayı bırakma, zaman yönetimi, organizasyon becerisi, ilişki ve iletişim geliştirme, öz disiplin, öz saygı, cinsel sağlık, uyku hijyeni ve mesleki terapi gibi konularda uzman desteği alan kişiler, içinde bulundukları süreci daha kolay atlatıyor.”
“MUTSUZ İNSANLARDAN UZAK DURUN”
Depresyonun bulaşıcı bir duygu durumu olduğuna dikkat çeken Öztürk, şu uyarıyı yapıyor: “Unutmayın ki, depresyondaki kişilerle birlikte zaman geçirmek, sizin de depresyona girme olasılığınızı artırıyor. Ev ya da iş yerindeki mutsuz kişiler, diğerlerini de etkiliyor. Bu süreç, bir kısır döngü halinde devam ediyor. Kış depresyonundan korunmak için bol ışık alan yerlerde bulunmaya özen gösterin. Evinizde ve çalışma ortamınızda perdeleri mümkün olduğunca açık tutun. Egzersiz yapın. Çünkü doğru şekilde yapıldığında egzersiz, en kuvvetli ve yan etkisiz antidepresanlardan biri.”
CİHAN
Star