Başbakanlığın 2010 yılında yayımladığı genelgeye göre, özel hastanelerin acil durumlarda para istemeleri yasak. Buna katılım payı da dahil. Ancak özel hastaneler bildiğini yapmaya devam ediyor. Tetkik, tahlil adı altında para alıyor, vatandaş da bilgisizlik ya da çaresizlikten ödemek zorunda kalıyor.
İstanbul’da 165 civarında özel hastane var. 30’u dışında geri kalanı SGK ile anlaşmalı. Ancak, acil servislerdeki ücretsiz hizmet, anlaşmalı-anlaşmasız tüm özel hastaneler için geçerli.
“Acilde kesinlikle ödeme yok. Vatandaş para isteyen hastaneyi şikâyet etsin†diyen İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Hacı
Bayram Zengin,â€acil†tanımını da şöyle yapıyor:
“Yeni gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda ilk 24 saat içerisinde tıbbi müdahele gerektiren haller ile tıbbi müdahale yapılmadığında hayati tehlike riski doğuracak hallere acil diyoruz. Hekimin kanaatı ile hasta acil kabul edildiğinde (trafik kazası, kalp krizi, inme gibi) hastane herhangi bir ücret alamaz.
Kararı verecek hastane doktoru yani…
Evet. Sorumluluk ona ait. Yine yoğun bakım, yanık, kanser hastalarında da fark ücreti talep edemezler.
Trafik kazası geçirdim bacağım kırıldı…
Acildir. Ani gelişen bir olay kapsamına girer. Ücret talep etmeden tedaviyi yapmak zorundadır. Kendisini aşan bir durum varsa da uygun bir yere 112 kanalıyla sevk eder. Bu da hastayı acil kapsamından çıkarmaz.
Hastane para diye diretirse?
İstenen rakamları beyan edecek detaylı bir döküman la (Acil, yoğun bakım farketmez) SGK ya da İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurun.
Yaptırımı nedir?
İlkinde uyarı,tekrarında kapatma cezası .Ayrıca vatandaşın mağduriyeti giderilir.
Kapatılan hastane var mı?
Var ama sayı vermem doğru değil.
‘Engelli ve yaşlılar evlere hapsedildi’
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ataman engelli ve yaşlıların ötekileştirilerek adeta ev hapsine alındığını söylüyor. Ve “Böyle devam edersek sosyal patlama yaşanır†diye uyarıyor.
Yakın zamana kadar bilge, akıl danışılan, saygı gösterilen kişi olarak anılan yaşlıların toplumdan izole edildiğini belirten Ataman şöyle diyor:
“Modern huzurevleri yaptık, yaşlılara maaş bağladık, evde bakım hizmeti verdik. Maaşını ayağına götürdük. 65 yaş üstüne otobüsleri, trenleri, uçakları yarı fiyatına verdik. Ama otelde kalmak istediklerinde akıl sağlığı raporu istedik. Bugün Meclis’in yarısı 65 yaş ve üstünde. O halde her oturum öncesi Meclis’ten akıl sağlığı raporu istemek de vatandaşın hakkı olmalı. 65 yaşından sonra devlet sana akıl sağlığın yetersiz artık emekli olmalısın diyor. Fakat özel sektörde çalışmak istersen veya ülkeyi yönetmek istersen akıl sağlığın gayet yerinde diyor. Yaşlıların hayatını kolaylaştırmak, onları rahat ettirmek isterken aslında farkında olmadan onları toplumdan izole ettik.â€
Milliyet