Doktorlar Haber Doktorların her şeyden haberi olacak
Hükümet tarafından, barış sürecini İzmir’de anlatmak için görevlendirilen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, çözüm sürecini anlatmak için geldiği Gaziemir ilçesinde, Sarnıç Mahallesi’ndeki Balkan Göçmenleri Kültür Dayanışma Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Halim Garip, Bakan’a sorunlarının yer aldığı dosya verdi, Atatürk portresi hediye etti.
“RECEP AKDAĞ DÖNEMİNDE SİLİNDİ”
Müezzinoğlu, hastane tabelalarındaki ‘T.C.’ ibarelerine ilişkin tartışmalarla ilgili,  T.C. ibaresinin kendisinden önceki bakan Recep Akdağ döneminde silindiğini belirtip, “Sağlık Bakanlığı’nın bakanlık yazışmalarının hiçbirinde T.C. kaldırılmamıştır. 25 Ekim 2012’de yapılan bir hadise bir haftadır gündeme getiriliyorsa bu Türkiye’nin gündemini farklı yere çekme amacı olanlara bir fırsattır. Bu fırsatı kimseye vermeyiz. Artı, Türkiye Cumhuriyeti’ni de bunlarla tartışılır hale getirmeyiz. Logomuzun altına da T.C.’yi koyduk. Tartışılacak bir konu yok. Ben TC ile onur duyarım. Bayrak, Cumhuriyet duyarlılığımı kimseye tartıştırmam” dedi.
Dernek yöneticileri ve üyeleri tarafından karşılanan Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, Balkan göçmenlerinin son 100-150 yılın en ağır bedellerini ödeyen, en insanlık dışı muamelelere maruz kalan insanlar olduğunu ifade etti.
“ALIR CEKETİMİ GİDERİM”
Adı ve değerleriyle kimsenin oynayamayacağını belirten Müezzinoğlu, “Balkan insanının, insani değerleri merkeze alan, milli duruşunu hiç kaybetmeyen, kendi değerlerinden onur ve gurur duyan bir köken ve genden gelen, hangi koşulda olursa olsun insani ve milli değerleriyle her şeyi başarabilen kökenden geliyoruz. Benim değerlerim var. Dolayısıyla da adımla da değerlerimle de kimse oynayamaz. Onun mücadelesini veririm. Veremezsem bile alır ceketimi buradan giderim diyen bir anlayışa sahibim. Bu süreçleri medeni denilen dünyaya bir ders olarak dönüştürmemiz lazım”diye konuştu.
Müezzinoğlu, 75 milyon insanın birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Daha öncelere baktığımız zaman o bizim zorla bıraktığımız, gittiğimiz coğrafyaların 20 misli büyüklükte bir coğrafyada, bu milletin değerleri 400-500 yıl dünyaya medeniyet sunmuş. Hiç kimsenin inancıyla uğraşmadan, hiç kimsenin kimliği ile uğraşmadan ama herkesin huzur içinde, barış içinde yaşama arzusunu, 400 yıl barış, adalet, hoşgörü ve birlik beraberlik içinde yaşamasını başaran bir anlayışı, yine bu millet dünyaya zenginlik olarak sunacaktır. Ne olur birbirinizi daha çok sevin, birlikte güçlü olmayı başarın, birlikte bir mücadeleyi daha güçlü yapabileceğinize inanın.”
