Türk Sağlık-Sen üyesi bir doktor, uzmanlığını tamamlamasının ardından uzman doktor olarak görev yapmak için, eşinin Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışması nedeniyle Afyon’a “eş durum ataması” başvurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca başvuru talebinin reddedilerek, doktorun Konya’ya atamasının yapılması üzerine, Türk Sağlık-Sen tarafından dava açıldı. Davayı görüşen Konya 2. İdare Mahkemesinin kararında, “İdarenin olayla ile ilgili doktorun eşinin öğretim üyesi olarak değerlendirilemeyeceği ve üniversitelerin 217 Sayılı KHKkapsamında bir kuruluş olmadığı için eş durumu nedeniyle atama hakkından yararlanamayacağına dair bir savunma yaptığı” belirtildi.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERİLDİ
Uyuşmazlığın temelinde üniversitelerin 217 Sayılı KHK kapsamında olup olmadığına belirlenmesi olduğuna dikkat çekilen kararda “Üniversiteler özel bütçeli idareler arasında sayılmış iseler de Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve Bazı kanun ve KHK’larda değişiklik yapılmasına dair kanunda ilgili mevzuatında gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, mevzuatta katma bütçeli idarelere yapılan atıfların özel bütçeli idareler kapsamına alınan kamu idareleri bakımından, ilgilisine göre bu idare yapılmış sayılır düzenlemesine yer verildiğinden üniversitelerin halen 217 Sayılı KHK kapsamında olduğu açıktır” ifadesine yer verildi. Mahkeme kararında doktorun eş durumu özrü nedeniyle yaptığı tayin talebinin üniversitenin 217 sayılı KHK kapsamında bulunan bir kurum olarak değerlendirilerek yapılması gerektiğini vurgulandı. Mahkeme, doktorun yaptığı başvurunun eş durumu nedeniyle atama talebi olarak değerlendirilip yapılması gerekirken Sağlık Bakanlığının olağanüstü ve özel durumlarda yer değişikliği talebi olarak değerlendirip reddetmesinin hukuka uygun olmadığına karar verdi. İdarenin işleminin yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.
KISITLAMALAR ORTADAN KALKMALI
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, ailenin korunmasının anayasal güvence altında olduğunu belirterek, “Devletin ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri alması anayasal bir görev. Fakat eş durumundaki kısıtlamalar nedeniyle aile bireyleri farklı şehirlerde çalışmak zorunda kalabiliyor. Kamu çalışanına eş veya iş diye bir dayatma yapılması kabul edilemezdir” ifadesine yer verdi. Doktordan hemşireye, memura, teknisyene kadar herkes meslek grubunda eş durumu tayinindeki kısıtlamalar nedeniyle mağduriyet yaşayan bir çok çalışan olduğuna işaret eden Kahveci, eş durumu tayinlerinde kısıtlamaların hepsinin ortadan kalkması gerektiğini kaydetti. Kahveci, “Ailelerin bir arada yaşayabilmesi için kamu idaresi elinden geleni yapmalıdır. Zorluk çıkarılmamalıdır” dedi